Hakkı’ı Söylemekten Geri Durmayacağız! | Saadet Partisi
 
   

Hakkı’ı Söylemekten Geri Durmayacağız!

03.6.2020

Hakkı’ı Söylemekten Geri Durmayacağız!

Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Kızılcahamam kampını muhteşem bir atmosferde gerçekleştirdi. Heyecan ve coşkunun hakim olduğunu kampta AGD, yurdun dört bir yanındaki üniversite öğrencilerini bir araya getirdi. Gençlere yönelik önemli toplantıların ve konferansların yapıldığı kamp programının son gününde Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanımız Oğuzhan Asiltürk ile Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu gençlere hitap etti.  

İNSANLARA ÖRNEK OLACAĞIZ

YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk, gençlere öğütlerde bulunarak konuşmasına başladı. Asiltürk, “Cihad, Allah’ın emir ve yasakları yaşansın diye çalışmaktır. Cihadın dinindeki önemi Peygamber Efendimiz namazını önemini belirterek ‘dinin direği’ diye tanımlamıştır. Direk kırılırsa orası yaşanmaz hale gelir. Cihad ibadettin zirvesidir. Hakk’ı tebliğ etmekte cihaddır. Bizim birinci görevimiz Allah’ın bize bildirdiklerini yapmamız lazım. Müslüman olarak insanlara örnek olacağız. Peygamber hayatımızın hayatını iyi bileceğiz” ifadelerini kullandı.

BİZ HAKK’I SÖYLÜYORUZ

Asiltürk,  Milli Görüş topluluğuyla en güzel düzenin geleceğinin altını çizerek, toplumun haramla yıprandığına dikkat çekti. Asiltürk, şöyle devam etti: “Biz kabadayı değiliz, dini tebliğ eden kimse yumuşak huylu olacak. Karşıdaki insanın gönlüne hitap edecek. Bağırıp çağırmakla Müslümanlık olmaz. Bazı temayülleri gördüğüm için bunları söylüyorum.  Kimseyle kavga etmiyoruz. Kimseyi küçük düşürecek bir şey söylemiyoruz. Ama Hakk’ı söylemekten geri durmayacağız. Biz böyle deyince ‘siz bizim düşmanımızsınız’ diye eleştiriyorlar. Bizim birinci görevimiz insanları Allah’ın yoluna davet etmektir. İslam’da tenkit yoktur. Dost acıyı tatlı şekilde söyleyendir.”

BİZ BAŞKALARI GİBİ OLAMAYIZ

Temel Karamollaoğlu, aklın insanlara verilen en büyük nimet olduğunu belirterek, “Aklı olmayan sorumluluk sahibi olmaz. Akıl bizi diğer varlıklardan ayrı kılar. Bazı insanlar gerçekleri gördüğü halde mümin Müslüman olamıyor. Buda kibirli olmasından kaynaklanıyor. Bazen bilgi tek başına yeterli değil. Biz yapıp yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Biz başkaları gibi olamayız” diye konuştu.

ADALETTİN OLMADIĞI YERDE ZÜLÜM VARDIR

Adaletin önemine vurgu yapan Karamollaoğlu,  konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz haram yiyemeyiz. Rüşvet yiyemeyiz. Adaletle hükmetmeliyiz. Akrabamız diye onu savunacak değiliz. Biz farklıyız. Cihad, Hakk’ı hakim kılmak için bize tebliğ edilmiştir. Zorla Müslüman yapılmaz. Dinde zorlama yok. Cihad, tercihleri insanlara ihdas etmek için yapılır. Bunun temeli adalettir. Adaletin olmadığı yerde zülüm vardır. Biz ‘huzur’ olsun diye cihad ediyoruz. İslam yüz sene içinde Atlas Okyanusu’ndan Hint Okyanusu’na kadar ulaştı. Kılıç zoruyla Müslüman yapılmaz. Bu tam bir sahtekârlıktır. Biz kimseye zorbalık edemeyiz. Adalet olmadan bir ülkede İslamiyet olmaz.”

SARAYLARLA UÇAKLARLA İTİBAR ARTMAZ

Türkiye’de en büyük meselenin istişarenin yapılmamasından kaynaklandığının altını çizen Karamollaoğlu, “İstişare edilmeden karar vermek ülkeye büyük zarar verir. Türkiye’deki en önemli mesele şu anda budur.  İstişare sadece konuşmaktan ibaret değil. Kimse geldiği makamı kullanarak yolsuzluk yapamaz. Haram yiyemez. Size verilen bir takım malları israf edemez.  Şimdi ‘itibarda israf edilmez’ diyorlar. Asıl en büyük israf bu. Saraylarla, uçaklarla itibar artmaz. Dışarıdan gelen insanlar ‘bunlara bak sarayda oturuyorlar’ diye sizi övmezler. Şunu derler, ‘bakın borçlarını ödeyemiyor. İşsizlik yükselmiş ama gelip saraylarda oturuyor bu ne tavırdır’ der” diye konuştu.   

VERGİ İLE ÜLKE EKONOMİSİ DÜZELMEZ

Vergi alınarak ülke ekonomisinin düzelemeyeceğini söyleyen Karamollaoğlu, ekonominin üretime yönelik politikalarla düzeleceğini belirterek, “Biz bu politikaları benimsersek insanlarımıza iş buluruz. İthalat yapmaktan kurtuluruz. Siz ülke ekonomisini borçla büyütürseniz obezite hastalığı gibi bir durum ortaya çıkar. Devlettin elinde ne kadar fabrika varsa tamamı satıldı. Birçoğu da yıkıldı. Yerine yüksek binalar, AVM’ler ve parklar yapıldı. Biz ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir politika benimsemeliyiz. Tarımda, sanayide dışarıya bağlı olamayız.  Çünkü biz ne yediğimizi bilmeliyiz. Dışarıdan almadığımız gıda maddesi kalmadı. Tarımı, hayvancılığı ve ilaç sektörünü millileştirmemiz lazım. Telefonlarımızı, arabalarımızı ve uçaklarımızı kendimiz üretmemiz lazım. Montajla üretim olmaz. Kendimiz yapıp üretmeliyiz” şeklinde konuştu.     

MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN ÖNÜNÜ KESMEK İÇİN KURULDU

Karamollaoğlu, AK Parti’nin Türkiye’de Milli Görüş’ün önünü kesmek için kurulan bir siyasi parti olduğunu ifade ederek, “Kendileri söylüyor, ‘Milli Görüş gömleğimizi çıkardık.’ Milli Görüş gömleği pazardan alınan sıradan bir gömlek değildir. Çıkardıktan sonra İslam Birliği’ni değil Avrupa Birliği’ni benimsediler. İsrail’i ve ABD’yi müttefik olarak gördüler. Ekonomi de kapitalist ekonomi sistemini benimsediler. Bunlar da bir gün gidecekler. Kimse baki değildir. Biz iktidara geldiğimizde tüm dünya ayağa kalkar. Geri kalan ezilmiş ülkeler de ayağa kalkacak.  Hatta Batı’yı bu zalim tavrından biz çekebiliriz” diye konuştu.